March 31, 2008

Artvin gecesi ve Boncukçu burdaaa

Geçtiğimiz cumartesi akşamı Artvin gecesi vardı.Mamuli ve Boncukçu Ankaradan geldiler.Mamuli bir gececik kaldı.Boncukçu bir hafta buradaaa.
Birlikte geceye gittik.Çok eğlendik.Biz oynamasakta oynayanları seyrettik.Önce yukardaki gibi bir halk oyunları ekibi Artvin yöresi halk oyunlarını sergiledi.
Bu arada fotoğraf kalitesi bozukluğu için çok çok özür....
Zira makinamı yanıma almayı unutmuşum.
E cep telefonuyla loş ışıkta resim anca bu kadar oluyor.
Artvin gecesi olup tulum olmadan olurmu?Tulum da vardı Akerdeon da Kemençe de.
Sonra bol bol horon.
En sonda meşhur Deli Horon.
Sofrada Laz Böreği ve Mısır Ekmeği eksik değildi doğrusu.
Gece 2 de eve döndük.
Saatleri bir saat ileri aldık.
Oldumu sana Gecenin üçü.
Sabah öğlene doğru kalktık.
Teyze(Boncukçu) yeğenine kıyamadı,kaldırmadık.
Öğleden sonra uyandı yavrusu.
Ertesi günü işbaşı eğitimi(bir cins staj) olduğundan döndü Ankaraya geri.
Boncukçu az daha kalacak.
İki kardeş gezip konuşacağız bol bol.
Sabah erken uyanıp salon camının önünde oturup ışıl ışıl Zonguldak manzarasının keyfine sade neskafelerimizi ekleyeceğiz yudum yudum...
Posted by Picasa

March 25, 2008

BAHAR


Baktımki etrafa bahar gelmiş inceden.
Papatyalar açmış.


Sümbüller bahçelerde mavi pembe.


Buncağızın adını bile bilmiyorum.
Minik eflatun çiçekli...
Posted by Picasa

March 19, 2008

yurdaer beyin resim galerili lokantası

Bolu gezisinden dönüşte uğrayıp yemek yediğimiz lokanta, Yurdaer Kalaycının oteli restoranı sergi salonu daha ne diyeyim her birşeysi vardı orda.Yemekler Boluya özgü ama biraz değiştirilmiş.Ben cevizli keşli mantı yedim harikaydı.Yukarıda Yurdaer beyin resimlerinden birkaçını görüyorsunuz.Işık iyi değildi bu yüzden çok iyi çıkmadılar, ama zaten kendi sitesinde daha iyi çekilmiş bütün resimleri var.

Yukarıdaki üst iki resim lokantada Türk evi tarzında hazırlanmış bir köşe.Alt sol resim lokantanın içi.Ve alt sağ resim Yurdaer Kalaycı.

Lokantasına biraz mesafede Yurdaer bey bir cami yaptırıyormuş.Kendisinden rica ettik.Bizi kırmadı bizzat eşlik ederek gezdirdi,bilgi verdi.Caminin yapımı esnasında o kadar teknik bilgi verdiki hangi okul mezunu olduğunu sordum,Onu bir mimar zannederek.İktisat fakültesi dedi.
Ama sanatçı kimliği yaptırdığı camide kendini göstermiş.Bittiği zaman çok güzel bir eser ortaya çıkacak eminim.
Resimlerde gördüğünüz vitraylar aslında 1999 depreminde yıkılan Boludaki bir camiye aitmiş.Yurdaer Bey 200 yıllık bu vitrayları sonradan çöplükten toplayıp tamir ettirdiğini söyledi.
Camide selçuklu tarzına benzer bir çatı kullanılmış.Kubbe yok.Tamamen doğal ışık hedeflenmiş.Çok enteresan.Oralara giderseniz bir gezin lütfen.
Posted by Picasa

March 15, 2008

Hanımlarla Bolu gezisi



Efendim Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zonguldak Şubesi yararına düzenlenen bir gezi grubuna katılarak iki gün bir gecelik bir Bolu tatili kaçamağı yaptım geçen gün.
Yanda gördüğnüz gibi gayet eğlenceli bir yolculukla Boluya vardık.Ve otelde akşam yemeğinde çok eğlendik.Onuncu yıl marşı çalarkende hep birden ayağa fırlayıp bir ağızdan eşlik ettik.
Aşağıda gördüğünüz otelimiz Bolu Termal Otel.Kaplıcası ve kapalı yüzme havuzu ve Bolululara yakışır mutfağı ile şirin bir otel.Sadrazamcım kaplıca sevdiğinden her sene birkaç günlüğüne gidip kaldığımız bir yerdir.
Ama laf aramızda yanımızda beyler olmayınca daha bir eğlendik sanki bayan bayana.


Kapalı havuz, küçük termal havuz,Off çok sıcak oldu hadi bir daha havuz felan haşatımız çıkmış şekilde odaya gidiş.Akşam yemeği için süsleniş.Akşam yemeği ve gruptan bir arkadaşın hazırladığı muhteşem şov ile epey geç vakte kadar eğleniş...

Oralara kadar gitmişken Gölcüğe çıkmadan dönmek olmazdı tabii.Zaten otelimiz Bolunun gölcük yolu tarafında.
Gölcükte de Geçen Abant gezisinde olduğu gibi hemen hemen hiç kar yoktu.ben buraları karsız haliyle ilk defa gördüm.Yeşilin her tonu ve muhteşem göl manzarası...
Sağ alttaki meşhur takvimlere konu evi hatırladınızmı?
Sol altta ise göl etrafındaki turumuzda bize eşlik eden kopoylar.Kocamanlardı ama öyle sakin ve neşeli idilerki...
Bolu gezisi bitipte dönerken Yurdaer Sanat Merkezinde öğle yemeği yedik.Yurdaer beyin kendisi ile de tanıştık ama bu daha sonraki bir postun




konusu olsun.
Hoşçakalın sağlıcakla kalın.




Posted by Picasa

March 08, 2008

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

BUGÜN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ.HEPİMİZE KUTLU OLSUN.

Her nekadar günümüz Türkiyesinde kadın hakları ve kadınlara tanınan sosyal güvenceler açısından kutlanacak pek bir şey de olmasa bile...

March 06, 2008

gazetelerden....

Blogcuda iken bir iki defa gazetelerden kısa kısa yazmış az biraz,bi satırcık yorum yapmıştım.Bu gün "ne yazsam yav" diye düşünürken Boncukçu hatırlattı.Açtım gazeteleri(ne gazetesi yav öyle kağıttan gazete değil internetten internetten) ufak haberleri seçtim.Büyük olayları zaten biliyorsunuzdur canıımm.
Hadi şimdi geçelim kısa kısa...
*İsviçrede 5,5 cm lik avuç içi tabanca üretilmiş.
-Pardon bu kadar minik tabancanın yazıdaki virgül boyutundaki tetiğini kürdanlamı çekeceksiniz acaba?
Yok bir de tehlikeli olabiliyormuş tabancacık:))
*Türk halkı 11-15 ayda bir telefon yeniliyormuş.
-Valla ben bir telefona zaten o kadar ayda ancak alışıyorum.Ne zaman telefon iyicene eskiyor ,ya Mamuliye ya Sadrazama söyleyip kendime hediye bir cep tel aldırıyorum.
Örneğin Mamulinin yaşgünümde getirdiği telefonla resim çekebiliyorum da o resimleri bluetooth tan bilgisayara yükleyemiyorum bi türlü.halbuki eski külüstürümle ne güzel aktarıyordum resimleri.
*Garaj ve ev kapıları artık cep telefonu ile açılabilecekmiş.
-Tabi tabi aynı ondan.Bakınız yukardaki bluetooth hadisesi:))
not:telefon yapar canım kapıyı telefonla açmayı beceremiyecek olan bendenizim tabii:
*Çekirge istakozdan daha besleyici imiş.
-ÖÖĞĞKKK! Yani daha ne diyeyim.,
*Pizza abu-cubur değilmiş.
_YAŞASIINNN....
*Ankara Giyim Sanayicileri bir defile düzenlemişler.Seyircilerin %90 ı erkekmiş.
-Tabii giysileri izlemişlerdir aslında,mankenleri değil.
*Sinirin bir numaralı düşmanı marul muş.
-Bu akşam salata da marul yedik ,sinirler güle gülee...E güle güle gidinizz...Ay niye gitmiyor bu sinirleerr...Bak asabım bozuldu akşam akşaammm....

Efendiim bu sefer de bu kadarr.hoşçakalın sağlıcakla kalın.

March 02, 2008

Yeni gün salataları

Tahinli Antalya piyazı:
Uzun süre Antalyada oturmuş olan Boncukçunun önerileri ile yaptığım bu piyaz misafirlerim tarafından çok beğenildi.
Birbuçuk bardak kuru fasulye akşamdan ıslatılır haşlanır.
Üç yemek kaşığı tahin iki diş sarımsak bir limonun suyu ve biraz sirke ile karıştırılır içine damak tadınıza göre tuz kimyon kırmızıbiber eklenir.
İki üç sap yeşilsoğan ve maydonoz ince kıyılır tahinli sos ile beraber fasulyelere karıştırılır.üzeri maydonoz ve haşlanmış yumurta ile süslenir.
Tabii bu piyazı hazırlarken Ağzımın tadına bir göz attım.
Hellim peynirli ızgara sebze salatası:
İki patlıcan iki kabak ve biraz kırmızı biber(hani şu közleyip salata filan yaptığımızdan) fırında yağlı kağıdın üzerinde pişirilir.Öte yandan iki üç sap yeşil soğan ince doğranıp az yağla hafifçe sotelenir.Birkaç yaprak marul ve biraz da roka ince doğranır salata kasesine konur.fırında pişen sebzeler ılık olarak marulların üzerine konulur, soğan ilave edilir.İnce doğranmış bir iki tane salatalık turşusu konularak hepsi birden harmanlanır.İnce dilimleyip yağsız tavada hafif kızarttığınız hellim peyniri salatanın üzerine konulur tuz balzamik sirke ve sızma yağı ile soslandıktan sonra servis yapılır.
Arzuya göre salatanıza haşlanmış mısır taneleri ve kapari ekleyeceğiniz gibi sotelenmiş et ya da tavuk dilimleri de koyabilirsiniz.

Başlıktan da anlayacağınız gibi misafirlerim vardı efendim.Tabii masada börek ve tramisuda vardı ama onları mutfak ustası bloggerler benden daha iyi yapmışlardır.Benimkiler öyle çok iddialı olmadılar o yüzden basmadım.Zaten resim çekmeyi de unutmuşum.Salataların resmini misafirlerimin şaşkın bakışları altında sofrada çektim:))



Posted by Picasa