June 27, 2007

Yurdum insanı sıcaklarla aran nasıl?


Efendim bugün en sıcak günmüş.Vallahi Zonguldak bile sabah 8 de 30 dereceydi.Yurdum insanı da sıcaklarda kafayı yememek için yeni yöntemler icat ediyormuş.bir fırıncı ilginç bir yöntem bulmuş.koymuş fırına bir buzdolabı.Sıcaktan yakınan fırıncı ustaları girip dolaba serinliyorlarmış.Çanakkalede biri de yola fıskıye gibi birşey kurmuş gelen geçeni ıslatıp serinletiyormuş.Artık şemsiyeli şapkalar mı istersiniz , turistleri gezdirdikleri botların altına buz kırıkları serenler mi?Bense çaycıdan istediğim soğuk suyu içsemmii yoksa kafamdan aşağı döksem acaip kaçar mı diye düşünüyorum:))
Şimdi bu yazı burda bitti sandınız değil mi?Bitmedi.Geçen gün bloğuma kim girdi nasıl girdi bakarken bir de ne göreyim?Vatandaşın biri google a sıvı yağ içmek kabızlığı geçirir mi yazmış birde oradan beni bulmuş.İyi mi?iyi gelir ama sen sızma iç hemşerim o daha iyi geliyor diyecektim ama boşver yahu şimdi bu sıcakta motoru bozup su kaybından gitmenin de bir luzumu yok ,değil mi?
Google çok kullandığımız bir arama motoru ama bazen ilginç şeylere yol açabiliyor.Bir yazımın içinde midye tava kelimesi geçiyor diye midye tavanın nasıl yapılacağını öğrenmek isteyen vatandaşı da nenoniye yönlendirmiş:))
Hadi bu sıcakta bu kadar yazı yeter,hoşçakalın gölgelik serin yerlerde kalın...

June 26, 2007

Kaygana,maygana....

Geçenlerde Annemin yaptığı kayganadan bahsetmiştim.resmi de bir türlü basamamıştım.Dün akşam gecenin bir saatinde, hem de gezmeden gelmişiz,bilgisayarı açasım tuttu ve bi denişym bakayımolacakmı derken...Oldu.Aman dedim şunu hemen taslak olarak kaydedeyim ne olur ne olmaz kaybolur gene:)

Efendim bizim evde yapılan kaygana bir cins hamsili sebze yemeği.Bir çorba kasesini dolduracak kadar tuzlu hamsi gerekiyor.Önce hamsiler iyice yıkanarak tuzu çıksın diye suda bekletilir.sonra kılçıkları ayıklanarak ince ince doğranır.Büyük bir baş soğan ince kıyılır,5-6 adet sivri biber 4-5 domates,yarım demet kadar maydonoz ve dereotu ince kıyılır.Hamsilerle birlikte bir tencereye konur.arzuya veya alışkanlığa göre sıvı(daha iyisi sızma yağ) ilave edilir,ocağın altı kısılarak pişmeye bırakılır.Hamsi zaten tuzlu olduğundan biz ayrıca tuz ilavesi yapmadık, bu da damak tadınıza göre ayarlanabilir.İstenirse bu yemeğe pazı da ilave edilebiliyormuş.

Hamsiyi fazla çıkardıysanız birazınıda böyle limon ve zeytinyağına yatırarak,üzerinede bol maydonoz ile nefis bir tuzlu balık salatası elde edebilirsiniz.


Efendim bu yemeğin yanına olmazsa olmaz mısır ekmeği.Sadece mısır unu kaynar su ve tuz ilede yapılabildiği gibi arzuya göre içine kaymak sıvı yağ ve biraz da karbonat ilave edebilirsiniz.
Tabii sandınızki ben Karadeniz kıyısı bir kentte yaşadığımdan hamsi zamanı alıp tuzladım balıkları.Yokk canıım, Ankarada yaşayan Annem oralarda hamsileri alıp tuzlamış ve bana göndermişti.Bu hamsiler o hamsiler işte.Posted by Picasa

June 25, 2007

İzin de bitti

Sınavdı seminerdi sonrada rapor filan, işe başladım.Anlıyacağınız tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer olan kürkçü dükkanına döndüm.Annem cumartesi Ankaraya döndü.Mamuli daha önceden gitmişti zaten.Amanın ev bi boş geldi gözüme sormayın.Annem kaygana yapıyor demiştim,yaptı efendim.Ben de resmini çektim,Eee basıcam basmaz bi türlü XX&%+?*^+x.... mün bloğu.Basmadı işte resimleri napim.Bende pazartesi iş yerindeki bilgisayardan basarım dedim,bu seferde makinayı evde unutmuşum.Tabii bu arada kayganaya neler konduğunu da unuttuuumm.Neyse yarın hem makinayı getireyim hemde Anacıma sorayım kayganayı da basayım bakayım.
Gelirken Annemle diyet yapmaya karar vermiştik.Bi diyet yaptık ki sormayın.Ters yönde diyet.Hazır baklava yufkası bulduk bir markette,Annem" deneyelim bir" dedi.Denedik,laz böreği ve baklava yaptık.Ertesi gün sadrazamcım güzel bir köy sütü getirdi ki yarısı yağ vallahi.Ondanda sütlaç yaptık.
Anlıyacağınız kilo aldım canlarım.Şimdi diyete giricem inşallah.Şu Muzaffer Kuşhanın simit diyetine bi başlasam mı?

June 20, 2007

annem ve mamuli ile amasra


Annem burada bir haftadır.Mamuli de geldi ama ateş almaya geldiğinden üç gün sonra hemen arkadaşları ile beraber Antalyaya gitti bir haftalığına.Sonrada yaz okulu başlıyor tatil zamanı yok çocuğun.Seçime gelecek tabii.Neyse bu sene yaz stajını Zonguldakta yapıyor artık birbuçuk ay burada Ağustosta.İşte Mamuli buradayken bir gün beraber Amasraya gittik.Tahtacılar çarşısını kaldırdık,sonrada Canlı balık lokantasına tabii.Sahilde çay keyfi de yapıldı.Döndük geldik.
Bu gün de annemi zonguldak istanbul yolu tarafında Öküşne İnegöl Köftecisine götürdüm.Manzarası da köfteleri kadar güzeldir. Ama fotoğraf makinamı yanıma almamışım.Cep telefonu ile de çekmedim çünkü bluetooth u iş yerinde unutmuşum.E ben annem geliyor diye işimden bir hafta izin almıştım ve iş yerimde evime 15 km uzakta.
Neyse efendim şimdi gidip anneme yardım edeyim.Akşama hamsili kaygana yapıyoruz da.Yani annem yapıyor ben resmini çekeyim.
Posted by Picasa

June 14, 2007

Sınav mınav bitti hepsi



Aman neyse sınavdı seminerdi bitti hepsi nihayet.Herşey zamanında yapılmalı.Bir yaştan sonra zor.Laf aramızda öğrencilik günlerim aklıma gelmedi değil zaman zaman.Hele sınav salonunda çoğunu seminerde tanıdığım insanlarla kırk yıllık ahpap gibi konuşmamız çok hoştu:)Neyse bitti gitti ,döndüm geldim.Gelirken Annemi de getirdim.Biraz izin de aldım.Anacımla ve oğlumla beraber vakit geçiririz diye.
Dönünce birde ne göreyim!Balkoncuktaki kaktüsüm açmış.Beni beklemiş açmak için güselim beniim.

Ankaraya gittiğimin ertesi günü kızkardeşlerim ve bir arkadaş ile beraber Ferhat Göçer in konserine gittik.Neredeyse yüzyıldır konsere monsere gitmiyordum.Ama konser şahaneydi.Ferhat Göçer de öyle.Ne kadar güzel bir sesi var ve ne kadar esprili bir adam.Kendisinin bir operatör dr olduğunu biliyorsunuz sanırım.Hastaneden bir iki anısını anlattı.Dediğine göre orada yorgunluktan çok asık yüzlü oluyormuş.
Hadi şimdi şu bilgisayarın başından kalkayım cici ev hanımları gibi ev halkına güsel yemekler yapayım.Gerçi Anacım yaptı bişiler de ilave yapiim işte.
Hadi hoşçakalın ,görüşmek üzere.

June 08, 2007

Gene Ankara,bu sefer sınav varr...

Bu hafta sonu gene Ankaradayım.Yani bu işin de iyicene suyu çıktı kızım evinden çok ordasın diyeceksiniz:)) Ama işte seminerler filan vardı ya işte bu da onların sınavı.Gidip döneceğim, gitmişken şu boncuk kursuna da bir uğrarım tabii.Bakalım gelirken Annemde gelebilirse Mamulinin de okulu bitmiş oluyor o zamana hep birlikte döneriz.Hoşçakalın.Dönüşte görüşürüz.Emekliliğim geldi diye sınavı çok da önemsemiyorum ama gene de sınav stresi işte...

June 05, 2007

5 Haziran Dünya Çevre Günü


Bu gün dolayısı ile yazacağım yazıya kendi çektiğim bir resmi koymak istedim ama onlar bu resim kadar doğayı anlatmıyolar.Milletvekili adaylarının açıklanması gündemi işgal ettiğinden tv ve gazetelerde bakalım çevre günü ile ilgili birşey bulabilecekmiyiz,biraz kuşkuluyum doğrusu.Şimdilik bizi ilgilendiren musluğumuzdan akmayacak olan su.Girecek deniz kıyıları azalıyor.Yiyecek balıkta kalmayacak kirlenen denizlerimizde.Ay korku filmi gibi oldu.Yok canım o kadar karamsarlığa gerek yok geç kalmadık daha.Biz kirletmeye son versek,doğa affedicidir yeniler o kendini.Affet bizi DOĞA ANA...
Posted by Picasa

June 04, 2007

Zonguldakta deniz mevsimi

Ankaradan gelen misafirler gelmişken ayaklarını denize sokmak istediler.Ben de hazır kimse yokken sahilde otururuz biraz da kumsalda yürürüz diyerek onları kapuz plajına getirdim.Hava mevsime göre bayağı sıcak olunca işte kapuz plajı resimdeki gibiydi.Ben gene inat" aman su soğuktur canım" desemde arkadaşlar paçaları sıvayıp suya ayaklarını soktular ve "yoo su gayet ılık" dediler.İşte aşağıdaki resim 2 Haziran günü ayağın denize sokulduğunun kanıtıdır:))
Ben ayağıma spor ayakkabı giymiştim ve pantolon paçalarımın ıslanmasını ve dahi dengemi kaybetip suya cumburlop düşmeyi göze alamadığımdan resimdeki ayaklar ankaradan gelen misafirlerden birine ait.
Posted by Picasa

June 01, 2007

Ankara'dan misafirler geldi

Geçen gün Ankara'dan misafirler geldi işyerimize.Bir tanesi çok eski arkadaşım.Görevli ve azıcık ta gezmek için gelmişler.Dün ben de onların peşine takıldım birlikte Amasraya gittik.Yukarıdaki fotoğrafı giderken yolda durup çektik.Göbü kumsalı.Şimdi bomboş tabii.Hem daha mevsim açılmadı buralarda,hemde saat daha erkendi.Yazın hele hafta sonları iğne atsan yere düşmez derler ya işte öyle oluyor.
Amasra kalesinde bir çay bahçesinde oturduk.Hava tam kararında eserken ağacın altında çay içmek harika oldu.E ben bu kiloyla oralara kadar tırmandım yani,yoruldum tabii:))Amasranın tahta işleri meşhurdur.Çarşıyı şöyle bir dolaşıp bütüün dükkanlara girip çıkıp en azından birkaç tahta iş almadan olmaz,biz de öyle yaptık zaten.

Amasraya gelipte Canlı balık lokantasında girilmeden olur mu?Olmaz.Ama karnımız sabahki mükellef kahvaltıdan tok olduğu için Canlı balık lokantasının dillere destan salatasını ve yanında soslu midye tavasını yemekle yetindik.Artık yavaştan akşam olmaya başlamış ve evde biraz da grip olmuş vaziyette bırakıp işe geldiğim Sadrazamcım"nerdesin hastayım,gel bana bi çorba yap bari"diye kendini iyicene acındırdığından daha fazla oyalanmıyarak geri döndük.