August 30, 2007

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.

ATAM SENİ HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK BİR ÖZLEMLE ANIYORUZ.

August 28, 2007

YAĞMUURRR!

Yaz başından beri bir kere (ama o zaman da sel olmuş)yağmur yağan ve kuraklığa alışık olmayan şehrimize nihayet yağmur yağdı.Hemde ne yağmur.
Dün akşam 5 gibi işten çıktım.yolda bir yağmur başladı.önce hah dedim ne güseeelll,ohh serin serin gidiyorum evime.Derkeen giderek hızlandı,ben hafiften tırsmaya başladım,bir yandan kendi kendime "canım az kaldı, geldim,şimdi dooru araba ile garaja, ordan asansörle yukarı.Ohh hiç ıslanmadan evde yağmuru seyrederim" diyorum.Evin önüne geldiim,ne mümkün garaja filan girmek!Tam da garaj kapısının önüne denk getirmiş bi yaratık(şimdi hayvan diyeceğim,hayvanlara ayıp olacak) arabasını park etmiş.Muhtemelen apartmanın altındaki markete alışverişe gelmiş.Yağmur bir yandan öyle yağıyorki,adeta tufan.E tabii akıl edip şemsiye de almamışım.Arabada bekle bekle adam gelmez.Yağmur şakır şakır,trafik iyicene karıştı.Arkadan millet bana BİİP!ZAARRTT!Yav garaja giriceez adam girişe parketmiş."Çekilsene kardeşim yoldan"(Bu bana, arka arabadan)Off iyicene sıkıldım,fena halde kızdım.Bir hışımla arabadan çıktım.Sulara bata çıka,başımdan aşağı yağmur yağa yağa yolun karşısına geçtim markete daldım.Ciyak viyak bağıraraktan kimse şu *&+^??* arabasını ordan çekmesini höynkürdüm.Yani afedersiniz her zaman böyle konuşmam,genelde çok sakin bir insanımdır ama...Neyse tabii o her kimse hiiyçç üzerine alınmadı.Ben gene hışımla söylenerekten eve çıktım,bari üzerimi değişeyim elbiselerle duşa girmiş gibi oldum.Eve çık üzerini değiş filan birkaç dakka geçti.gözümde bir yandan camda, arabayı yolun ortasına bıraktım çünkü.AAA! kapının önünde deminki kargaşadan eser yokk!Ciyaklamalar işe yaramış,millet her nekadar üzerlerine alınmasalarda ben çıktıktan sonra yavaşçana marketten çıkııp arabalarını çekmişler.Hadii gerisingeri evden çıktım,bu sefer büyücenek bir şemsiye almayı unutmadım tabii.Arabayı yolun ortasından aldım garaja parkettim eve çıktım.Yağmur olanca hızı ile yağmaya devam ediyordu.
Şimdi normal olarak bu yazının burda bitmesi lazım değil mi?Mutlu son.Evegeldim.Ne güzel.
Aman efendim biter mi?Eve girdim.Çalışan her bayan gibi dooğru mutfağa,akşam yemeğine bişiler ilave etmeye.Tam hadi bu havada bir çorba iyi gider diyerek ocağın başına geçtim,Çot! elektrikler gitti.Hava kararmaya başladı.Hadii mum ara,mumu dolabın te bi yerinde bul,boyun yetmesin alama,çorba ocakta taşma emareleri göstersin,neyse oklava filan yardımı ile mumu oradan çıkar yak.Ohh ışık!Bu arada evin diğer iki kişisi geldi "acıktık ne var"filan.Yemekler pişti sofra hazırlandı .Tam mum ışığında ailecenek romantik bir akşam yemeğine başlamıştıkki elektrikler geldi.Ohh etraf ışığa boğuldu. Aman ne güzel.Tvyi de açtık haberlere bakaraktan yemeğimizi yedik.
Posted by Picasa

August 16, 2007

Batum gezisinden boğaz(!) manzaraları:))


Efendim bu dün tarifini verdiğim kvartzaghi nin Batumda lokantada çekilmiş resmi.Balığın yanında sofraya geliyor.

Bu da bildiğimiz Trabzon yağlısı işte.Oradaki adı Kvali haçepuri.

Aslında gerçek Haçepuri bu.Çok hoşumuza gitti.Peynirli pide bir çeşit.

Burası da Batum pazarı.Bizdekilerden farkı galiba henüz hormonu keşfetmemişler ve birde hiç gürültü yok.Kimse avazı çıktığı kadar"BONCUK AYŞEEEE,KARPUZZZ,DOMAATTT"diye bağırmıyor.Herkes oturmuş paşa paşa malını satıyor.
Posted by Picasa

August 15, 2007

Kvartzaghi(bu seferki kırmızı erikten)


Geçen kvartzaghi (28 mayıs tarihli yazıya bakınız)tarifim yeşil erikten idi.Bu sefer Hopada yapılanı az biraz değişik ve kırmızı erikten.Ama eriğimizin içide kırmızı olacak.Sanırım bu bir Gürcü yemeği,zira Batuma geçtiğimizde balık yediğimiz lokantada balığın yanına kase ile kvartzaghi getirdiler.
Gelelim tarifimize:
*İçide kırmızı olan erik-üçbuçuk veya dört kilo kadar vardı sanırım.
*Bir demet kadar kinzi-yeşil kişniş-Hopada herkesin bahçesinde var.ayrıca Batumda pazarda maydonoz gibi satılıyor.
*Yarım baş kadar sarımsak.
*Yarım demet taze nane.
*Tuz
*Kurutulmuş acı biber-ne kadar acı sevdiğinize bağlı.
*1 lt veya çok kıvamlı olursa 1,5 lt su.
Hepsini büyük bir tencerede iyice kaynatıp soğuduktan sonra süzgeçten geçirin,özellikle balık yemeklerinin yanında iştah açıcı olarak afiyetle yiyebilirsiniz.
Not:Yeşil erikten olanına yeşil soğanda konur,bunda yok dikkat ettiyseniz.
Posted by Picasa

August 14, 2007

döndüümm!




Gittik memlekete,iki hafta bir tatil yapıp döndük.İyi geçti bol bol denize girdik,bir günlüğüne Batuma geçtik.( alttaki toplu resim Batumdan).Onun üstündeki kolaj ise Rize taraflarında meşhuur kurufasulyeci Hüsrev lokantasından.Tabii daha bir sürü yemek ve değişik tarifler var ama onlar daha sonra.Efendim benim gezi hikayeleri eskilerin deyimiyle "pehlivan tefrikaları" gibidir,anlat anlat bitmez artık:))

En baştaki fotoğraf giderken Orduda kaldığımız otelin balkonundan.Ordunun girişinde üç tane çok şirin otel var:Balıktaşı,belde ve Karlıbel otelleri.Biz Belde Otelde kaldık.Çok şirin ama o kadar da güzel havuzlu ve ufak bir sahili de olan bir otel.Özellikle Alakart Restoranında yediğimiz " Deniz levreği buğulama"muhteşemdi.

Şimdi geldik şu yeşillikler içindeki minik camili resme.Eşimin köyü Esenkıyı.Osmanlıca ismi Abuislah.Birde lazca ismi var buranın:Azlağa.Burası Hopaya ve sınıra yakın minik bir köy.Biz Hopada yakınlarımızda kalıp hergün bu köye denize girmeye gittik.Sonrada yol kenarındaki kahvede çay içip edilen sohbetler ve akşama ne yesek yada kime davetliyiz yemeğe konuşmaları(Ufak yerlere seyahata gitiğinizde hep böyle oluyor herhalde,her akşam bi yanlarda yemektesiniz.Gelince korkudan bir iki gün tartılamıyorum kilo almışımdır garanti diye)
Tabii Mamuli yaz okulunda olduğundan bize katılamadı.Onu dönerken Ankaraya uğrayıp aldık.Şimdi de staj yapıyor.Neyse gene de stajdan kalan zamanlarda denize filan gider hiç değilse.Bu arada yaz okulu sınavından geçmiş çok memnun kendileri. Efendim şimdilik bu kadar, daha çok fotoğraf ve haber var ama onlar başka bir yazıda inşallah.Şimdilik hoşça kalın sağlıkla kalın.

Posted by Picasa