April 04, 2007

Masal masal 2

Sevgili cadı' nın masal sobesini cevaplamış ve bir masal yazmıştım.Hızımı alamadım bir masal daha....
Yalnız bu masal kulaktan kulağa ordan da bana gelene kadar eksilmiş yada değişmişş olabilir devamını ya da değişik versiyonunu bilenler bloglarında yazabilir veya bana mail atabilirler ,yayınlarım yani...
Gelelim masalımızaa:
Anne baba ve şirin bir kız çocuğundan oluşan çekirdek aile mutlu mesut orman köylerinden birinde yaşamaktadır.Bu mutlu aile tablosu günlerden bir gün annenin hastalanıp ölmesiyle bozulur.Baba yeniden evlenir. Evlilik olup bitene kadar ufak kızı sever görünen üvey anne, sonradan gerçek yüzünü ortaya çıkarır. Kocasına o kadar vıdı vıdı eder, o kadar kızı kötüler ki adamcağız bu eziyete ancak birkaç sene o da kızcağız kendini idare edecek yaşa gelene kadar dayanır. Sonunda pes eder, alır kızını yanına giderler ormana. Kızcağız daha önceden duyduğundan olayı yanına bir avuç buğday alır. Gittikleri yola döküp sonradan dönüş yolunu bulabilmek için. Baba kızını içi kan ağlayarak ormanda bir ağacın altına bırakır, dala da bir susak kabağı asar içine de su koyar içsin diye. Kızcağız bir süre bekler baba belki döner diye bi yandan da susayıp suyu içer. Döktüğü buğdaylara bakmaya gider bir ümit yolu bulmak için.Ama kuşlar buğdayları yemiştir çoktan akşam yemeği yerine..Çöker kalır umutsuzluk içinde ağacın altına. Bu arada içindeki su biten kabak dallara vurup çın çın ses çıkarmaktadır, başlar ağlamaya:
"Çın çın kabacık,beni bırakıp da giden babacık , Çın çın kabacık beni bırakıp da giden babacık"
Sabahlara kadar böyle hali dermanı kalmayana kadar ağladıktan sonra kalkar kabağını da alıp düşer yola. Az gider uz gider dere tepe düz gider. Bulduğu derelerden kabağına su doldurup içer. Gittiği yollardan birinde yeni yavruları olmuş bir yılanla karşılaşır. Önce çok korkarsa da sonra dörtbir yana dağılmış minik yılanlar ilgisini çeker ve anne yılana yavruları toplamada yardım eder. Yılan yılandır ama nankör değildir, hele hele yavrularına yardım eden birine karşı hiç değildir. Kıza dönüş yolunda yardım etmeye karar verir. Az gidip uz gidip, geri dönüp evin yolunu bulurlar. Baba kızını bıraktığına çoktaan pişman ormana gitmiş ama kızı bulamamıştır. Çaresiz eve geri dönmüş yaptığına dövünerek günlerini geçirirkeen...Gördüklerine inanamaz birden. Şu karşıdan gelen kendi kızı ve yanındakilerde...Amanallah ! Ufaklı büyüklü bir yılan sürüsü !Neyse sarmaş dolaş olduktan sonra baba kız,anneyi korkutup kovalayan yılan ailesine de bahçede bir evcik ayarlar ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar...

1 comment:

yalnızlar kraliçesi said...

Babam anlatırdı çocukken, masal farklı ama nakarat kısmısı aynı gibi.. bizimki şöyle

Tan tan kabaacıımm
Beni azıtan babaaacıımmm
Nerdesiiinnn

oradan kurt

Karanlık deredeyimm

böyle anlatırdı babam. O çocuk aklımla hayal ederdim masalın geçtiği yeri, kapkaranlık bir orman kapkaranlık bir ırmak.. hey gidi günler heyy...