Efendim öyle başlığı görüpte hayatta yolunu bulamamak yada mecazi anlamda filan diil basbayağı kaybolma hikayeleri bizimkisi.Bizde kaybolma hikayeleri çokk ama şimdi aklıma gelenleri aktarayım size:
Doğukaradenizli olupta Zonguldağa gelip gidenler yolu bilir.Biz de biliyoruz amaa...Örneğin Samsundan Zonguldağa gelirken Çorumdan nasıl leblebi alınır?Önce konuşmaya dalıp elli kere geldiğin yoldaki Zonguldak sapağını bir güzel geçersin(Sadrazambey),ondan sonra seni uyaran Mamuli ve Nenoniye hiyçç kulak asmadan yola devam edersin."Geçmedik yahuu ben biliyorumm".tabii sen biliyorsun da biz de seni biliyoruuzz.Çorum 10 km levhasını görünce hanya ve konyayı anlayıp geri de dönmeyip aradan bir yoldan Tosyaya inersin.İşte o arada Çorumdan leblebi alırsın gelmişken:))
Ertesi gün iş arkadaşlarıma leblebi ikram edip vallahi Çorumdan aldım deyince Arhavili bir arkadaş gelirken Ankarayamı uğradığımızı sordu biz "yoo" deyince "e çorumda ne işiniz vardı" sorusuna cevap vermek bayağı uzun sürmüştü...
Laf açılmışken bir keresinde de Ankaradan dönüyoruz.Mamulinin evi Konutkentte.Eskişehir yoluna çıkıp ordan İstanbul yoluna sapıp eve geleceğiz.Mamuliden çıktık,zaten evi Eskişehir yoluna yakın.Gidiyoruz güzel güzel.Tabii bende hata adamın huyunu biliyorsun da niye yolu dikkatle takip etmiyorsun.Ne bileyim saat erkendi ayılamamışım herhalde.Aaa İstanbul yolu sapağını geçtiikk gidiyoruz Eskişehire."Bak Sadrazamcım şurdan şehir merkezi Ankara felan yazıyor birinden geri dönelim Eskişehire gidiyoruz yahu."Yokk canıım merkeze geri dönülür mü şimdik şurdan Konya yoluna sapayım ordan İstanbul yoluna bağlantı vardır".ben daha"yahu ne alaka dön şurdan bildik yoldan gidelim"demeye kalmadan kendimizi Konya yolunda bulduk .düümdüüz gidiyoruz konya ovasına doğru.Yahu bu yol Konyaya gidiyor filan derken ordan biyerden geri döndük.Şehrin en dışındaki çevre yolundan Ankaranın etrafında daire çizmeye başlamıştıkki Çankayanın yukarılarında yıldız mahallesi civarında olduğumuzu farkettim "çabbuk dal şurdan içeri istanbul yoluna çıkana kadar ne dersem onu yap" dedim.Şehri boydan boya tekrardan geçerek olması gerektiği gibi İstanbul yoluna çıktık oradan neyse bu sefer şaşırmadan Yeni çağadan sağa dönüp Mengen Devrek derken Zonguldağa vardık.Boncukçuyu ve annemleri arayıp anlattığımda gülmekten telefonda sesleri kesildi bi ara tıkandılar sandım.Mamuliye anlattığımda biraz gülümsedi ve babasının oğlu olduğundan hiç garipsemedi yavrum.
Dedim ya daha bizde hikaye çok.Bu yılbaşı Bolu termal otele gittik ya.Oraya biz dört beş kere filan gittik genede bütün Boluyu dolaşıp her defasında olduğu gibi bu seferde oteli aramaktan geri kalmadık yani:))
Kalın sağlıcakla...Bloğunuza dönerken kaybolmayın e mi?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
6 comments:
Hahahaaa, ilahi emi! Sen çok yaşa Sadrazam bey:) Benim Doca'da aynı biliyormusun, her zaman gittiğimiz marketin yolunu bulamayıp, bir saat sonra elimiz boş, eve geri döndük, heheheee!!
şöyle bir boğaz havası alalım der ezero. zorla yerinden kalkan ozi ben kullanıyım der. 3 saat boyunca ümraniyede görülmemiş gecekondu kalmadığında eve dönelim diye ağlar ezero:(
küs ezero ve ozi böcükler hava alsın diye dışarda yemek yemeye karar verir. ezero tüm yanlış sapakları görür ancak konuşmayı reddeder.nede olsa ne hali varsa görsündür.4 saat sonra çeşitli orman yollarında çıkmazlar gördükten sonra eve 500 m. mesafedeki pizza hutta yemek yenir. üstelik yol yorgunu istanbulzedeler olarak:(
he he hee..cadı ,ezero,bunların hepsi aynı demek anacım...
Bir adette ben de var o dediğinizden ve asla kimseye yol sormayı gururuna yediremez
vişneli daha hikaye çok bizde ama hep aynı konudan bahsetmek istemedim..
yahu bu erkekler hep mi aynı :)))
Post a Comment