July 16, 2008

ayarlarla oynama teknoloji kiimm sen kim

Efendim günaydın.Sabah sabah bişilerle (blog ayarlarıyla yanii) oynarkeen bir de bakarım EYVAAHH! blog komşularım linkler minkler olduğu gibi gitmiişş.Hİİ! Panikle hemen kuzineye koştuumm:
_"Kuzinee yetiişş liklerim gittiii" diye.
Sağolsun arkadaşım liklerin olduğu bölümü yerine koyduu ama içi boşş tabii.E bendeniz akıllının da bi yere kayıtlı link listesi yokk,neyse aklımdasınız merak etmeyin.Tek tek yazıcam sizi listeye.
Yaani Nenoni bu yaptığın ilk değilki ne diyiimm ben sana öff."Madem yüzme bilmiyorsun niye çıkarsın kavağa"diye bir söz vardır aynen benim için söylenmiş.Ama bi yandan da "Meraklı kedi" derler.eh işte ben o meraklı kedi huyumu bu yaşa kadar kaybetmedim.Naapiimm.
Şimdilik hoşçakalın.

July 13, 2008

deniz börülcesi

Efendim tabii çandarlı resimleri sadece geçenki yazı ile sınırlı değildi.Bugünkü yazıya konu da deniz börülcesi.Bu bitki ile beni ilk defa Ankarada Boncukçu tanıştırdı.Akköprü Ankamall da bir deniz ürünleri fast footunda.Aslında Çandarlıda bolcana bulunan ve pazarlarda satılan bişiymiş.Ama daha önce dikkatimizi çekmemiş.Bitkiyi tanımadığımızdan olsa gerek.Ne ise tanıdıktan sonra sevip normal börülce gibi salatasını yapıp afiyetle yediğimiz bu bitkiyi ve salatasını yazmaya karar verdim.
Deniz börülcesi pazarlarda(tabii daha çok Ege sahillerinde)yukarıdaki biçimde satılıyor.

Alıp güzelce haşlıyorsunuz.Aman haşlama suyuna tuz atmak yok,hatta salataya da tuz koymıyacaksınız.Bitki denizle akarsuyun birleştiği yerlerde yetiştiğinden kendiliğinden tuzlu zaten.
Haşladıktan sonra ucundan tutup yukarıdaki gibi içindeki sapını çıkarıyorsunuz,ya da sıyırıyorsunuz demeliyim aslında.
Salata kabına sıyırdığınız deniz börülceleri sirke sarımsak ve zeytinyağı ilavesi ile nefis bir salata haline gelecektir.
Afiyet olsun.
Posted by Picasa

July 11, 2008

Ankara -Diploma töreni-Çandarlı-babamın 40 ı

Mamulinin diploma töreni için Ankaradaydık önce.
Efendim oğlusum ankarada bir özel üniversitenin Uluslararası Ticaret Bölümünden mezun oldu da.
Ama korkunç bir kalabalık vardı.Yav öğrenci sayısı belli.Şunu ya ikiye bölün veya daha büyük bir alan bulun şu iş ,için değil mi?Ama olmaz o zaman Türk işi olmaz yani...
Neyse önce tören, sonra birlikte kepli cübbeli resimler çekildi,sonra Tike kebap restoranda kutlandı bi güzeell.
Sonra ben Mailci kızkardeşimle beraber ertesi gün uçakla dooru çandarlı.Annem ve Boncukçu önceden gittilerdi.Sadrazamcım ve Mamuli gelmediler.Hem Ankarada biraz işleri vardı hemde Çandarlı Mamuliyi pek açmadı mı ne?Neyse.Zaten ben de bir hafta kalıp döndüm.

İşte Çandarlı kasabasının o meşhuur Ayvalık tostlarını yediğimiz yeri.

Geçen sene de aynı yerden,aynı kayıkları (motorları her neyse)çekmiştim.Ama çok güzel resim veriyor burası naapim?

Aslında buraya lokmacıların fotolarını basmam lazımdı ama unutmuşum resimlemeyi.

Hadi ben unuttum Boncukçu da unuttu.

Şimdi bilenler tahmin etti bilmeyenlere açıklama:

Efendim yörede ölenin ruhu için lokma dökülüp gelen geçene dağıtılıyor.Biz gerçi oranın yerlisi değiliz ama uzun yıllardır sık sık yazlığa gittiğimiz bir yer olduğundan yöresel adetlere uymak istedik.

Ne garip daha iki yıl önce halamız için lokma döktürmüştük burada.

Burası da Dikili-Çandarlı sahil yolundan bir kare.Karşısı Midilli adası.O sırada farkederim ki adanın en güzel göründüğü yerde kareye sevgili bayrağımız giriyor.
Bu da aynı yoldan başka bir kare.Yol aslında çok uzun değil ama,"Aaa şurası ne güzeell,şurda da resim çekeyiimm" derken eve bayağı geç geldik tabii :)
Burası da evimizin olduğu site.

Deniz mi tam arkamda.....